Uçuş Fobisi, Aviofobi
Korku, doğuştan sahip olunan en temel duygulardan biridir. Tehlikeye karşı doğal ve koruyucu bir tepkidir. Tehdit ortadan kalktığı zaman korku azalır ya da kaybolur. Fobi ise aşırı ve yoğun korku olarak tanımlanır.
Tüm fobilerde olduğu gibi birey fobik bir durumla karşılaştığında yani tehlike olarak algıladığı bir durumda, gerçek hayatta tehlike o kadar büyük olmasa bile şiddetli, belirgin ve yoğun bir korku yaşamaya başlar. Aslında korku ve kaygı kişiyi harekete geçiren ve hayatta tutan duygularken, aşırı hissedildiğinde bireyin işlevselliğini olumsuz yönde etkiler.
Uçuş fobisi günümüzde havayolu kullanımının artmasıyla beraber en sık karşılaşılan fobiler arasındadır. Kişinin uçakla seyahat etmeye ve uçuş sırasında yaşanabilecek durumlara karşı yoğun, korku ve panik yaşamasıdır. Bazı bireylerde uçağa binmekten ziyade uçuş düşüncesi dahi bireyin fiziksel ve psikolojik belirtiler yaşamasına sebep olur. Çoğunlukla panik atak belirtileri ve kaçınma davranışları kendini gösterir. Yaşam kalitesini ciddi düzeyde etkiler. Örneğin, uçuş fobisinden muzdarip olan bir kişi kara yoluyla seyahat etmek zorunda kalarak, seyahat süresini uzatır. Uçakla daha kısa sürede ulaşabileceği bir yere, saatler sonra ya da günler sonra varmak durumunda kalır. Ya da bazı kişiler uçuş süresini katlanılabilir kılabilmek ve kaygı düzeyini azaltabilmek için sakinleştirici ilaç ya da madde kullanmaya başvurabilir. Bu durum ne yazık ki bireyin yaşam kalitesini düşürür. Bunun sebebini öğrenebilmek için uçuş fobisine yol açan psikolojik nedenleri irdelemek gerekir.
Genellikle öğrenilmiş korkular sonucunda uçuş fobisi gelişir. Kişiden kişiye göre değişkenlik gösterebilir. Örneğin kişi defalarca uçağa binmiştir ve herhangi bir sorun yaşamamıştır. Fakat uçuş esnasında yaşanan travmatik yaşam deneyimleri bireyi etkileyerek uçuş fobisine neden olabilir. Türbülans yaşamak, uçak seyahatinde sert bir iniş deneyimlemek ya da uçuşla ilgili kötü bir haber duymak örnek verilebilir. Kontrolünü kaybetme korkusu uçuş fobisine neden olabilir. Hayatın her alanında kontrolü elinde tutmak isteyen bireylerde uçuş fobisi daha sık gözlemlenir. Çünkü uçağı yöneten kişinin kendisi olmaması kişinin yoğun kaygı ve panik yaşamasına yol açabilir.
Kapalı alan korkusu ve yükseklik korkusu uçuş fobisin temel nedenlerinden olabilir. Klostrofobi yani kapalı alan korkusu yaşayan bir kişi dar ve çıkışın sınırlı olduğu alanlarda yoğun kaygı ve panik hisseder. Uçaklarda bu tür alanlara benzediği için klostrofobisi olan bireyler kendini hapsolmuş hissetme, kaçış imkanının olmaması, kontrolü kaybetme korkusu ve nefes alamama hissi yaşar. Bu duygular uçakta kapalı kalma korkusuyla birlikte tetiklenir. Bu nedenle birey aslında uçaktan değil, uçakta hareketsiz ve çıkışsız kalma düşüncesinden korku duyar.
Genetik faktörler de uçuş fobisi gelişmesine neden olabilir. Uçuş fobisi doğrudan genetik bir fobi olarak geçmese de, kaygı bozukluklarına olan genetik yatkınlık uçuş fobisine zemin hazırlayabilir. Genetik kaygı eğilimi, panik bozukluklar ve fobiler aile bireylerinden herhangi birisinde varsa benzer bozuklukların ortaya çıkma ihtimalini artırır. Fobiler, genetik yatkınlık, çevresel faktörlerle birleştiğinde genelde daha belirgin bir şekilde gözlenir. Örneğin; annesi uçaktan korkan bir çocuk hem genetik hem de gözlemsel öğrenme yoluyla uçuş fobisi yaşayabilir. Ve son olarak medya etkisi uçuş fobisini tetikleyebilir. Aslında medya çoğu zaman göz ardı edilen bir faktördür. Uçak kazaları, türbülans videoları ve felaket haberleri kişide yoğun korku yaratabilir. Gerçekte uçak yolculuğu çok güvenli olsa da, medyada gösterilen kazaların abartılı anlatılması bireyin risk algısını olumsuz etkiler. “Uçağa binmek çok riskli. Türbülans, düşmek gibidir. Benim başıma da gelebilir.” gibi bazı olumsuz otomatik düşünceler oluşturarak uçuş fobisini tetikleyebilir.
Uçuş Fobisi Belirtileri:
Fiziksel belirtiler : Kalp çarpıntısı, nefes darlığı, hızlı nefes alma, titreme, terleme (özellikle avuç içlerinde belirgindir.)mide bulantısı ya da mide ağrısı, baş dönmesi, bayılacak gibi hissetme, kaslarda gerginlik ve ağız kuruluğu görülür.
Duygusal belirtiler : Yolculuk öncesinde aşırı kaygı ve huzursuzluk hakimdir. Aşırı korku hali, panik, dehşete kapılma ve ölüm korkusu görülür.
Davranışsal belirtiler: Uçak yolculuğundan kaçınma davranışları görülür. Tatil ya da iş için seyahate çıkması gereken kişi bu planlarını iptal eder ya da karayoluyla gitmeyi tercih eder. Uçuş sırasında alkol ya da sakinleştirici kullanma eğiliminde bulunur. Uçağa ya da uçuş sırasında motor seslerine dikkat kesilme, emniyet kemerini sürekli kontrol etme gibi aşırı kontrol içeren davranışlarda bulunma hali görülebilir.Uçuş sırasında cam kenarına oturmaktan kaçınma davranışları gözlenir.
Bilişsel Belirtiler: Uçağın düşeceğine dair yoğun ve gerçek dışı düşünceler geliştirebilir. Uçuşu, türbülansı ölüm riskiyle eşdeğer görme eğilimindedir. Kendi vücudundaki tepkileri abartabilir. Örneğin; kalbim hızlı atıyor, kesin bayılacağım gibi.
Uçuş Fobisi Tedavisi :
Uçuş fobisi tedavi edilebilen bir kaygı bozukluğudur. Tedavi süreci kişiye özel olarak planlanır. Psikoterapi etkili yöntemlerden biridir. Bilişsel davranışçı terapi tekniğiyle; korkuya neden olan düşünceleri tanımak, bu düşünceleri yeniden yapılandırmak ve uçuşla ilgili kaçınma davranışlarını azaltmak hedeflenir. Felaket senaryolarının yerine daha gerçeğe uygun düşünceler geliştirilir. Maruz bırakma terapisiyle; kademeli olarak uçağa binme düşüncesi ve uçuşla ilgili uyaranlara alıştırma yapılır. Amaç, kontrollü ve tekrar tekrar karşılaşma sağlanarak, kaçınma davranışlarını azaltabilmektir. Kişinin korktuğu şeye karşı yavaş yavaş ve güvenli bir şekilde maruz bırakılır. Örneğin; önce uçak fotoğraflarına bakmayla başlanır. Ardından havalimanına gitmek ve uçağa binme simülasyonları gibi adımlarla ilerlenir.
EMDR terapisi uygulanan bir diğer yöntemlerdendir. EMDR ile, travmatik ya da rahatsız edici anıların beynin doğal işleme sistemiyle yeniden işlenmesi sağlanır. Beyin bu olumsuz anıyı duygusal yükten arındırarak yeniden işler. Fobilerde, travma, anksiyete ve panik bozuklukları gibi birçok durumda uygulanan yöntemlerdendir. Ayrıca sanal gerçeklik (VR) ile maruz bırakma seansları da kullanılan diğer yöntemlerdendir. Bazı vakalarda hekimin gerekli gördüğü durumlarda ilaç tedavisiyle desteklenir.
Özellikle yoğun panik atak yaşayan bireylerde ya da sadece iş seyahati gibi belirli uçuşlarda rahatlamak isteyenlere ilaç kullanımı gerekebilir. İlaçlar mutlaka bir psikiyatrist tarafından değerlendirilerek verilir.
Bunun yanı sıra; gevşeme ve nefes egzersizleri uygulanabilir. Meditasyon ve farkındalık çalışmaları kaygının fiziksel belirtilerini hafifletebilir. Ve son olarak; benzer korkuları yaşayan kişilerle paylaşım yapmak, bireyin iyileşme sürecini olumlu yönde etkiler.
Psikolog Funda Buharalı.
Psikoterapi Antalya, Antalya Psikoterapist.