Amok Sendromu, Hulk Sendromu

amok hulk sendromuBu yazımızda tıptaki adı Amok Sendromu olan hastalığın, yeşil dev karakteriyle benzerlik taşıması sonucu Hulk sendromu olarak da tanımlanmasından bahsedeceğim. Marvel çizgi romanlarından bir karakter olan Hulk’u yakından inceleyelim.

Çocukluğunda psikolojik açıdan yetersiz ve problemli bir baba figürüne sahip olan Brucer Banner karakteri, babasının annesini öldürmesiyle birlikte küçük yaşta bir travmayla karşı karşıya kalır. Sonra tıpkı babası gibi deneyler yapan Brucer Banner, yaşadığı talihsiz bir kaza sonucu gama ışınlarına maruz kalır. Sakin haliyle bile yeterince güçlü olan Hulk, vücudundaki bu gama ışınlarının adrenalinle birleşmesi sonucu, öfkelendikçe gücünün daha da artmasıyla beraber kendini kontrol edemez ve yeşil bir deve dönüşür. Bu ani öfke patlamaları bir anda alevlenerek şiddet içeren eylemlere yol açar. Bu durum bir tür bilinç kaybı ve cinnet geçirme durumunu ifade eder. Böylece Brucer Banner, öfke patlamalarıyla Hulk karakteri olan ikinci bir kişiliğe dönüşür.

Filmde de olduğu gibi Brucer Banner çok sinirlendiği zaman davranışlarını kontrol edemez ve öfkesi tarafından yönetilerek yeşil dev olan Hulk’a dönüşür. Hulk sendromu olarak da tanımlanan Amok sendromu çok nadir görülen psikiyatrik bir hastalıktır. Nadir görülmesinden dolayı teşhisinin konulması da zordur. İlk olarak Filipinler, Papua Yeni Gine ve Porto Riko’da bulunan ilkel kabilelerde görülmüştür. Daha sonra kabileler modernleştikçe şiddet davranışı da azalmaya başlamış ve bu hastalığın kültürel faktörleri de ortadan kalkmıştır. Ağır depresyondan sonra aniden ortaya çıkan ve bilinç kaybıyla beraber cinnet geçirme sonucu saldırganlığın ölümle bile sonuçlanabileceği ciddi bir hastalıktır. Aynı zamanda şiddet eğilimi gösteren disosiyatif bir ruh hali olarak bilinmektedir. Kontrol edilemeyen saldırgan dürtüler etrafına, kendine ve başkalarına zarar vermek, eşyalarını kırıp dökmek şeklinde kendini gösterir.

Literatürde öfke ve saldırganlık kavramları bir arada sık kullanılır. Öfke bir duyguyu, saldırganlık ise davranışı ifade etmektedir. Amok sendromunda saldırganlık öfkeyi tetikleyen durumdan baskındır ve saldırgan dürtüyü kontrol etmekte güçlük yaşanır. Aynı zamanda vücutta fiziksel belirtiler meydana gelir. Terleme , karıncalanma ve kasların titremesi gibi saldırganlık dürtüsüyle beraber fiziksel değişimler olur. Kalp atışı hızlanır. Kişi bu tehlikeli davranışını haklı çıkarabilmek için karşısındaki kişiye bir nedeni olmaksızın tehdit eder ve fiziksel saldırganlık eğiliminde bulunur. Bu saldırmanın ardından yoğun suçluluk ve utanç duyguları kişiye eşlik eder.

Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, erken çocukluk dönemindeki olumsuz deneyimler çocukların ileriki yaşlarda öfke patlamaları yaşamalarına neden olmaktadır. Nadir olarak görülen bu sendromun ortaya çıktığı genel kişilik özellikleri ise içedönük ve utangaç kişiliktir. Özellikle anne ve babanın çocukluk dönemindeki tutumları bireyin ileriki yaşantısını etkilemektedir. Şiddet eğilimli baba figürü, çocuğun ileride önyargılı ve yanlış anlama eğilimine yatkın olmasına neden olur. Bu durum çocuğun ikili ilişkilerinde yaşadığı sorunlarda tepkilerinin saldırganca ve düşmanca olmasına yol açar. Genelde bu kişilerin çocukluk öykülerine bakıldığında yeterince sevilmemiş, reddedilmiş ve narsistik açıdan kırılgan oldukları gözlemlenmiştir. Özellikle aile içi şiddet, taciz ve zorbalığa maruz kalan kişilerde görülmektedir. Bu fantastik filmde de olduğu gibi bu kişilerin yaşamlarında travmatik deneyimleri olma olasılığı çok yüksektir. Hulk da duygusal acısıyla baş edebilmek için öfkesinden güç almaktadır. Kişi, saldırgan dürtüyü kontrol etmekte güçlük çeker. Öfkeyi tanımak ve tetikleyicilerini fark etmek ve öfke duygusunun doğru ifade edilebilmesi bu hastalığın iyileşme süreci için önemlidir.

Yaşanılan bu ani öfke patlamaları, kişinin aile, sosyal ve iş yaşamında olumsuz birçok soruna neden olmaktadır. Aile yaşamında boşanmaların sık yaşanması, sosyal yaşamda dengesizliklerin çoğalması ve iş kaybı gibi sonuçları vardır. Bu hastalıktan muzdarip kişiler diğer insanlarla iletişim kurmada zorluk yaşamaktadır. Ayrıca yaşanılan saldırganlık eğilimi, kişinin kendi yaşamının yanı sıra çevresindeki diğer insanlara da dolaylı yoldan zarar vermektedir. Bu kişilerin trafikte araba kazaları yapma olasılığı da çok yüksektir. Böylece hem kendi hayatını hem de çevresindeki diğer insanların yaşamını tehlikeye atmaktadır.

Amok sendromunun teşhisi geçmiş yaşam öyküsü ve yakın çevreden edinilen bilgiler doğrultusunda psikiyatristler tarafından konulur. Vakaların büyük bir çoğunluğu ağır depresyon, psikoz, sevilen birisinin ani kaybı, yaşanılan üzücü ve stresli bir olay gibi hastalığa zemin hazırlayan bulguların ortaya çıkmasından sonra meydana gelir. Diğer psikiyatrik hastalıklarla ilişkili olduğu düşünülmektedir. Mutlaka psikiyatrik destek alınması bu hastalığın iyileşme süreci için önemlidir. Bu hastalık daha hafif boyutlarda yetişkinlerde ve çocuklarda görülebilir. Ani davranış değişimi, saldırganlıkla vücuda yansıyan tepkilerle ortaya çıkar. Bu durumda bilişsel, davranışçı çalışmalarla, tedavi devam ettirilirken, daha ağır durumlarda çok yönlü yaklaşım uygulanması gerekecektir.

Psikolog Funda Buharalı.