Ebeveyn Tutumlarının Çocuk Gelişimine Etkisi


ebeveyn tutumlarıAile, çocuğun anne ve babasıyla etkileşimde bulunduğu bir birimdir. Ebeveynlerin çocuğun gelişimi üzerinde önemli bir etkisi vardır. Çocuğun fiziksel, sosyal, zihinsel ve duygusal anlamda gelişimi bir bütündür. Her alandaki gelişim bir diğerini etkilemektedir. Bu nedenle çocuğun sağlıklı bir gelişim göstermesinde ebeveynlerin olumlu, tutarlı ve sevgi dolu yaklaşımları büyük önem taşımaktadır. Özellikle okul öncesi dönemde çocuğun kişilik gelişimine genetik faktörlerin yanı sıra en çok katkıda bulunacak etkenler aile ve çevresel faktörlerdir. Bu nedenle çocuk; ebeveynlerini gözlemleyerek, rol-model alarak ve taklit ederek gelişim gösterir.

Yapılan araştırmalara göre; ebeveynleriyle olumlu ilişkiler kurabilen bir çocuğun kendi yeteneklerini farkına varıp tanıyabileceğini, onları geliştirebileceğini ve kendisi hakkında olumlu duygular oluşturabildiği yönündedir. Fakat tam tersi, ebeveynleriyle olumsuz ilişkileri olan bir çocuğun ise, sürekli engelleneceği için yeterli bir benlik gelişimine sahip olmayacağı düşünülmektedir. Çünkü çocuk kendisini anne-baba, öğretmen ve arkadaşlar gibi çevrenin kendisine olan tutumlarıyla değerlendirmektedir. Sosyal çevresinin kendisine olan tutum ve yakıştırmalarını kişiliğine katarak, kendisini onların gördüğü gibi görme ve algılama eğiliminde bulunur. Örneğin; anne-baba ve yakın çevre çocuğa olumlu sıfatlar yakıştırıyorsa çocuk olumlu bir benlik algısı geliştirir, tersi durumunda ise, olumsuz bir benlik algısı gelişir. Çocuğun benlik saygısının yüksek olması için; ebeveynler ve yakın aile bireyleri kişilerarası ilişkilerinde güven verici, sevgi, saygı ve esnek bir tutum sergilemesi büyük önem taşır.

Ebeveynlerin tutumları; mükemmeliyetçi anne-baba tutumu, baskıcı ve otoriter anne-baba tutumu, aşırı koruyucu anne-baba tutumu, serbest ve aşırı hoşgörülü anne-baba tutumu, tutarsız anne-baba tutumu ve güven veren, destekleyici ve demokratik anne-baba tutumu olmak üzere altı ayrı tip olarak sınıflandırılmıştır. Bu yazımızda burada sözü edilen tüm anne- baba tutumlarına değinmeye çalışacağız.

Mükemmeliyetçi anne-baba tutumu:

Her zaman en iyisini bekleyen, her şeyin en iyisini isteyen ve çocuğunun da mükemmel olmasını arzu eden ebeveyn tutumudur. Ebeveynlerin keskin kuralları vardır ve çocuğa belirli kalıplar içinde davranır. Çocuğunda bu kalıplara uyması beklenir. Çocuğun başarılı olması için aşırı bir beklenti vardır. Gösterdiği başarı ebeveynlerini tatmin etmez ve sürekli akranlarıyla kıyaslama davranışları gözlenir. Çocuktan beklenilen davranışlar çocuğun gelişim düzeyine, yaşına ve yeteneklerine uygun değildir. Çocuk yanlış yapmaktan korkar, ailesini ve çevresini mutlu edebilmek için en iyisini yapmaya çabalar. Yapamadığı zaman kendini suçlu hisseder. Özgüveni ve benlik algısı düşer. Kendini değersiz hisseder. Sürekli bir rekabet ortamı olduğu için çocuk kaygılıdır. Mükemmeliyetçi tutumla yetişen çocuklar, çok fazla baskıya maruz kalır. Bu durum çocuğun zaten başarısızım diye düşünerek sorumluluk almaktan vazgeçmesine, başarısız ve çekingen olmasına yol açar ya da daha hırslı ve isyankar olmasına neden olabilir.

Baskıcı ve otoriter anne-baba tutumu:

Çocuğu sürekli kontrol altında tutmaya çalışan, çok fazla eleştiren ve belirli kurallara uyması beklenilen anne-baba tutumudur. Çocuğun kurallara harfiyen uyması beklenilir eğer uyulmazsa ebeveynler genellikle cezaya başvurur. Bu cezalar bazen dövmek, azarlamak, bağırmak, korkutmak, sevgiyi esirgemek, beddua etmek, ayıplamak ve tehdit etmek gibi davranışlarla aşırıya kaçabilir. Ailede kararlar yetişkinler tarafından belirlenir ve çocuğun bu kurallara sadece itaat etmesi beklenir. Çocuğun duygu ve düşüncelerine pek önem verilmez. Aile bireyleri arasındaki ilişki gergindir. Çocuk, ebeveynlerinden çekinir. Ceza almamak için yalan söyleme davranışları gözlenebilir. Otoriter anneler ve babalar, kendi istekleri dışına çıkmalarına izin vermediği için çocuklarının merak dürtülerini baskılamaktadır. Bu nedenle çocukta; olumsuz benlik algısı, kendine güvensizlik, isteksizlik ve çekingenlik gözlenmektedir. Bazen tam tersi olan agresif davranışlar da görülebilmektedir. Bu tip ebeveyn tutumlarıyla yetişen çocuklarda iç çatışmalara ve nörotik problemlere rastlanmaktadır. Ayrıca cezalara sık başvurulması çocuğun kişiliğine ve psikolojisine derin yaralar açmaktadır.

Aşırı koruyucu anne-baba tutumu:

Ebeveynler, çocuğun kendi kendisini yönetmesine izin vermezler. Çocuğun üzerine aşırı titreyerek, tek başına yapabileceği işleri dahi onun yerine ebeveynleri yapar. Bu durum, çocuğun gelişimini olumsuz yönde etkileyerek, bağımsız bir kişilik geliştirmesini zorlaştırmaktadır. Ebeveynler çok fazla müdahale ederek çocuklarını bir birey olarak kabul etmez. Bu nedenle çocuk; kişisel sorumluluk almakta zorlanan ve yapabileceği işlerde başkalarının yönlendirmesine ihtiyaç duyan bir birey haline gelir. Başkalarına bağımlı ve kendine güveni zayıftır.

Serbest ve aşırı hoşgörülü anne-baba tutumu:

Sınır koymakta güçlük çeken ve hayır demekte zorlanan ebeveyn tutumudur. Ebeveynler, çocuğun her istediğini yapmak ister. Çocuğa özgürlük tanıma ihtiyacı duyar. Çocuklarına emir vermez ve onları kontrol etme ihtiyacı hissetmez. Fakat bu tutumla yetişen çocukların talepleri ve istekleri hiç bitmez. Kurallara uymakta zorluk çekerler. Kendi istek ve ihtiyaçları her şeyden önce gelir. Çocuk, istediklerini yaptırabilmek için vurma, kırma, atma ve ağlama gibi davranışlar sergileyebilir. Bu tarz davranışlarla elinde duygusal bir güç oluşturarak, ebeveynlerine çaresiz ve yetersiz hissettirebilir. Bu durum ebeveynlerde bir süre sonra öfkenin birikmesiyle cezalara başvurmaya dönüşebilir. Ayrıca her şeye izin verme ve aşırı kabul davranışları çocuğun ileriki hayatında problemler yaşamasına neden olabilir. Sosyal ortamlarda sık sık hayal kırıklığı yaşayabilir. Başkalarının haklarına saygı duymaz ve sorumluluk almakta zorlanır.İstediklerine ulaşabilmek için baskı-güç davranışlarına başvurması çocuğun toplum içinde dışlanmasına yol açabilir.

Tutarsız anne-baba tutumu:

Ebeveynlerin çocuklarına bazen hoşgörüyle yaklaşım gösterirken bazen de sert tavırlar sergilemesi sonucu gelişen tutumdur. Tutarsız ebeveyn yaklaşımında, genellikle anne ve baba arasında görüş ayrılıkları mevcuttur. Geniş ailelerin bir arada yaşadığı ya da eşler arasında iletişim problemlerinin sık rastladığı durumlarda tutarsız anne- baba tutumlarına rastlanmaktadır. Disiplin yok değildir ama ne zaman uygulanacağı belirsizdir. Çocuk davranışlarında neyin doğru ya da neyin yanlış olduğunu bilmez. Sadece davranışın sonucundan nasıl kurtulabileceğine odaklanır. Bu nedenle, çelişkili davranışlara rastlanır.

Güven veren, destekleyici ve demokratik anne baba tutumu:

Ebeveynlerin çocuğa baskı kurmadan hoşgörülü, kabul edici ve demokratik yaklaşım sergilediği tutumlardır. Aile içinde bir disiplin vardır fakat çocuğa olumsuz bir etki oluşturmayacak şekilde dikkatle uygulanır. Çocuğun sağlıklı ilişkiler kurması ve gelişimi desteklenir. Kendisini ifade etmesine izin verilir. Gerektiğinde sorumluluk almasına yardımcı olunur. Çocuğa koşulsuz sevgi ve ilgiyle birlikte değerli olduğu hissettirilir. Ebeveynler “Hayır” dediği zaman, çocukla sağlıklı iletişim kurarak çözüm yolu üretmesine yardımcı olunur. Güven verici ve destekleyici ebeveynlerle yetişen çocuklar; sorun çözme becerisi gelişen, düşünme becerisi artan, ihtiyaçlarının farkında olan ve sorumluluk alabilen çocuklardır. Böylece bu çocuklar kendine güvenen, kendini değerli hisseden, sınırlarını bilen ve saygılı davranış biçimleri sergileyen bireyler haline gelir. Sosyal ilişkileri iyidir. Başkalarını seven ve değer veren, aynı zamanda kendi değerinin de farkında olan bireylerdir. Ailelerin güven verici ve destekleyici olması çocukların sağlıklı ve dengeli bir kişilik geliştirmesini sağlar.

Psikolog Funda Buharalı.

Antalya Psikoterapi Merkezi, Psikoterapi Antalya.