Dikkat Eksikliğinde Ailelere Öneriler

Dikkat Eksikliğinde Ailelere ÖnerilerDikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olan çocuğa sahip anne babalar için yaşam oldukça zordur.

Dur durak bilmeyen, sessiz sakin oynayamayan, çok konuşan, her şeye müdahale eden, dağınık, unutkan, düzensiz, dikkatsiz çocuğunuz çoğu kez size nefes aldıracak zaman bırakmayacaktır.

DEHB (Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu) hakkında bilgi sahibi olmayan birçok anne baba, durumdan yetiştirme tarzlarını sorumlu tutar ve bu çocuğun şımarmasında sen etkili oldun diyerek birbirlerini suçlarlar. Anne baba arasındaki gerginlik, dolaylı olarak çocuğa da yansır ve sorun büyür. Sabrı tükenen anne baba dikkat eksikliği bulunan çocuğa ceza ve yasaklar koyar, şiddete başvurabilir. Bu durumda çocuğun anne babayla olan duygusal bağı zedelenir, kısır bir döngüye girilir.

Ebeveyn olarak dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunun nedenlerini ve çözümünü bilir, hastalık hakkında doğru bilgilere sahip olursanız dikkat eksikliği tedavisinde en önemli adımı atmış olursunuz. Ailenin çocuğa, doğru yaklaşımı DEHB tedavisinde püf noktasıdır.

Dikkat eksikliği tanısında anne babadan alınacak ayrıntılı bilgi esastır. Sınıf öğretmeni de tanı için önemli bilgiler verecektir. DEHB tanısında bir sonraki aşama, psikiyatristin ayrıntılı fizik muayenesi ve çocuğun davranışlarının gözlenmesidir. İşitme ve görme ile ilgili bir bozukluk gözden kaçırılmamalıdır. Beyin tomografisi, kan testleri gibi laboratuvar yöntemleri ya da psikolojik testlerle dikkat eksikliği tanısını kanıtlama imkânı yoktur.

DEHB’ da kalıtsal faktörlerin önemli rolü vardır. Bu çocukların birinci derece akrabalarının %25’ inde aynı sorun karşımıza çıkmaktadır. Gebelikte alkol, ilaç ve sigara kullanımı, kimyasal zehirlere maruz kalma, kötü beslenme, zor doğum, erken doğum, düşük doğum ağırlığı, gebelikte geçirilen enfeksiyonların da dikkat eksikliği gelişmesinde rolleri saptanmıştır. Bu çocuklarda beynin bazı bölgelerinde hacimsel azalmalar da dikkati çekmektedir. Beyinle ilgili değişikliklerin hastalık üzerindeki rolleri bugün için netlik kazanmış değildir. Özetle belirtmek istediğimiz, DEHB’ nun kalıtsal ve organik patolojilere bağlı multifaktöriyel bir hastalık olduğudur. Anne baba olarak dikkat eksikliği ve hiperaktivitenin ev ortamı ve yetiştirme biçimlerinizden kaynaklanmadığını bilin, kendinizi ve birbirinizi suçlamayın.

Gerçekçi ve sabırlı olarak, sizin ve psikiyatristin elinde sihirli bir değnek olmadığını bilin, aşağıdaki önerilere uymaya çalışın.

1)DEHB tedavisinde ilaç kullanımı: Dikkat eksikliği tedavisinde ilk tercih, stimulan ilaçlar olup tüm dünyada yaygın olarak kullanılmaktadır. Anne babalar çoğu kez ilaç tedavisinden korkar ve başka yollar ararlar. Psikiyatristiniz önerdiği sürece ilaç tedavisinden çekinmeyin. DEHB tedavisinde kullanılan ilaçlar uyuşturucu değildir, bağımlılık ve alışkanlık yapmayacaktır. En sık yan etkileri iştahsızlık ve uykusuzluk olup 50-60 yıldır etkin ve güvenilir biçimde kullanılmaktadır.

Stimulan ilaçlar dikkat süresini arttırıp, aşırı hareketlilik ve yerinde duramamayı azaltıp, dürtü kontrolünü sağlarlar. Öğrenme ve hafıza gücü, ince motor beceri yeteneği artar. Sonuçta öğrendiklerini ifade etme kabiliyeti artan çocuğun okul ve sınav başarısı artacaktır. Davranışları olumlu yönde düzelen çocuğun sosyal uyumu artacak, okul, aile ve arkadaşlarıyla olan sosyal ilişkileri gelişecektir.

Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu tedavisinde ilaçların olumlu etkileri bir süre sonra görülmeye başlar. Sabırlı olmalı, ilaçlar faydalı olmadı endişesine kapılmadan psikiyatristinizin ilaç önerilerine uymalı, kendi başına ilacı kesme ya da doz üzerinde oynama yapmamalısınız.

2)DEHB olan çocuğa sahip ebeveynler durumu kabul etmeli, diğer çocuklara oranla bazı zorluklar yaşayacaklarını bilmelidirler. Sorunu bilir ve kabul ederseniz o kadar etkin mücadele edersiniz.

3)Alışkanlık ve davranışlarına yönelik, çocuğunuzun yaş ve gelişim düzeyine göre kurallar oluşturun. Bunları oluştururken, çocukla işbirliğine giderek ortak karar alın. Mümkün olduğu kadar spesifik olun, uygulamadan taviz vermemeye çalışın.

4)Şartlı sevgi çocuklar için en travmatik durumlardandır. Anne baba olarak çocuğunuzu her durum ve koşulda, kayıtsız şartsız sevmeli, bunu ona hissettirmelisiniz.

5)Kısa da olsa çocuğun zevk ve haz aldığı kaliteli bir ebeveyn çocuk ilişkisi idealdir. Hiperaktif çocuklar çevre tarafından sevilmediği, istenmediği duygusuna kolayca kapılabilir. Onunla oyun oynayıp, hikaye ya da masal okuyup, sinema ya da oyun bahçesine giderek dolu dolu zaman geçirmeniz, dinlenme ihtiyacınız da olsa onun uyanık olduğu saatlerde televizyon izleme ya da gazete okumaya gömülmemeniz çok önemlidir. Çocukla oyun oynarken onun seçtiği oyuncak ve aletleri seçin, oyunu yönetmesine izin verin, onun oyun dünyasının dışına çıkmayın.

6)Dikkat eksikliği olan çocuğunuz bir karakter sorununa değil biyolojik bir soruna sahiptir. Bunu hiçbir zaman unutmayın.

7)Göz teması kurmak, göz göze gelmek her türlü iletişimde her zaman önemlidir. Çocuğunuzla konuşurken tepeden değil, çömelerek göz hizasında konuşmanız daima daha etkili olacaktır.

8)Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu gelişiminde anne babanın yetiştirme tarzı, çocuğa karşı tutumları ve disiplin verme yöntemlerinin bir etkisi yoktur. Ancak ailenin ilgi ve desteği tedavinin başarısı için şarttır.

9)Özel diyet, vitamin vs. ek gıdaların dikkat eksikliği tedavisinde katkısı yoktur. Ancak çocuğun dengeli beslenmesi, spor gibi aktivitelere yönlendirilmesi, uyku düzenine dikkat edilmesi DEHB belirtileriyle başa çıkmanızda yardımcı olacaktır.

10)Dikkat eksikliği bulunan çocuğunuza sürekli nasihatte bulunmaktan, söylenip durmaktan, bağırıp çağırmaktan vazgeçin. Değersizlik hissi yarattığınız her eyleminiz davranış sorunlarını ağırlaştıracaktır.

11)Sabrın sonu selamettir özdeyişi DEHB’ da altın anahtardır. Çocuğunuzun kendini kontrol edebilme yetisinin az olduğunu, davranışlarının kasıtlı olmadığını bilmeli, sabırlı olmalı, tahammüllü davranmalısınız.

12)Başını sıvazlamak, kucaklamak, öpmek, gülümsemek gibi eylemlerinizle sevginizi açıkça ifade edin, ancak aşırılık ve abartıdan uzak durun.

13)Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olan çocuğunuzdan mükemmellik beklemeyin, ufak hatalarını büyütmeyin, bazı hatalarını görmezden gelin.

14)Çocuğun çok ağır davranış sorunları olsa dahi kendine özgü yetenek ve becerileri, güzel özellikleri olacaktır. Olumlu özelliklerini ortaya çıkarmak ve teşvik etmek ebeveyn olarak görevinizdir.

15)Çocuğunuza hiçbir zaman tembel, aptal, yaramaz, inatçı, beceriksiz, huysuz, aksi gibi hitaplarda bulunmayın.

16)Hiperaktif ya da dikkat eksikliği bulunan çocuğunuzla aranızdaki mücadele kazanmanız gereken bir savaş değildir. Kendi doğrularınızda katı, tavizsiz ve ısrarcı bir tutum almayın. Bu davranışınız sorunu çözümsüz bir hale getirebilir.

17)DEHB zekâyı etkilemese de çocuk hastalığın özelliğinden dolayı okulda başarısız olabilir. Davranış sorunları bunda etkendir. Bazen DEHB’ na özgül öğrenme güçlüğü dediğimiz özel bir klinik durum eşlik eder. Bu ayrı bir tedavi gerektirir. Dikkat eksikliği bulunan hiperaktif çocukların özel bir sınıfta eğitim görmesine ihtiyaç yoktur.

18)İlaçlar DEHB’ da çok faydalıdır. Ancak sınıf öğretmeni, rehber öğretmen, okul idaresi ve ailenin bilinçli ve sorumlu yaklaşımları tedavide olmazsa olmazdır.

19)DEHB’ nun bir dönem sonra kendiliğinden geçeceğini ummamak gerekir. Yaş ilerledikçe hiperaktivite belirtileri hafiflese de dikkat ile ilişkili sorunlar artarak kalabilir. Tedavi görmeyen çocukların %75-80’ i ergenlik ve yetişkinlikte hastalığın etkilerini taşırlar. Bu da iş, aile, evlilik ve sosyal yaşama olumsuz yansır. Bu kişilerde ileri dönemlerde depresyon gibi ek psikiyatrik bozukluk görülme olasılığı da artmaktadır.

Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) biyolojik temelli zihinsel bir bozukluktur. Davranış düzenlenmesi ve stimulan ilaç kullanımı tedavinin temelini oluşturur. Her vakada psikoterapi şart değildir. Aile içi iletişim ve etkileşimde bozukluk var, ailedeki ilişkiler sorunlu ise aile terapisi gerekebilir. DEHB anksiyete, depresyon, özgüven eksikliği gibi psikiyatrik bozukluklarla gidiyorsa bireysel psikoterapiler de tedaviye yardımcı olacaktır.

Antalya Psikiyatri ve Psikoterapi Merkezi, Psikiyatrist ve Psikoterapist Emine Filiz Uluhan.