Okul Başarısızlığı ve Nedenleri

okul başarısızlığı ve nedenleriAnne babalar her zaman çocuklarından büyük beklenti içinde olup, onların büyük başarılara imza atmasını isterler.

Çocuğun okulda başarılı olup, ilk sıralarda yer alması da ebeveynlerin en büyük dileklerindendir.

Başarı ve başarısızlık göreceli kavramlar olup, farklı değerlendirmeler açık bir konudur. Bazı aileler sınıf geçmeyi başarı kabul ederken, bazı aileler için okul ikincisi olmak başarısızlık olarak görülebilir.

Psikiyatrist olarak bir çocuğu başarısız olarak kabul etme kriterimiz, çocuğun kendi gelişim düzeyindeki yaşıtlarına göre bilgi ve beceri edinmedeki gerilik ve yetersizliktir. Çocuğun zihinsel yetileri ve bilişsel gelişimi objektif olarak değerlendirilmek zorundadır.

Okulda başarının ve öğrenim becerilerinin temel koşulu zekâdır. Öncelikli tespit, çocuğun yaşına uygun zekâya sahip olup olmadığıdır. Çocuk zekâ düzeyinin üzerinde bir eğitim almaya zorlanıyorsa sonuç başarısızlık olacaktır. Anne babaların idealleri, beklenti ve hayalleri çocuğun kapasitesi ile örtüşmelidir.

Okul başarısızlığı nedeniyle psikolojik ve psikiyatrik destek almadan önce okul, öğretmen ve eğitim sistemi sorgulanmalıdır.

Çocuk için en önemli özdeşim objelerinden olan öğretmeni ile iyi ilişki kuramayan, onu sevmeyen çocuğun okul da başarılı olması mümkün değildir.

Kalabalık sınıflar, araç, gereç yetersizliği, uygun olmayan alt yapı, sosyal imkânların azlığı gibi fiziksel yetersizliklerin yanı sıra, verilen ders ve uygulanan programların çocuğun ihtiyaçları ve gelişim seviyesine uygun olmaması okulda başarısızlık sebebi olabilir.

Öğretmeni, okul idaresi ve okul rehberlik servisi ile görüşüldükten sonra çocuğun ruhsal açıdan değerlendirilmesi için psikiyatri desteği gerekebilir.

Çocuğun zekası normal olmasına karşın dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu, uyum ve davranım bozuklukları, öğrenme bozuklukları, depresyon, okul korkusu ve motivasyon eksikliği gibi nedenlerde mutlaka psikiyatriye başvurulmalıdır.

Genel bir isteksizlik hali yaratan, ders çalışmanın büyük bir yük haline geldiği çocukluk depresyonu mutlaka değerlendirilmelidir.

Özellikle ilkokulun ilk yıllarında görülen okul korkusu yenilmelidir. Okula gitmek istemeyen, gitse dahi anne özlemi içinde kıvranan bir çocuktan okulda başarı beklemek hayalden öte gidemez.

Davranım sorunları yaşayan çocuklar, arkadaş ve öğretmenleriyle olumlu ilişkiler kuramayacak, derslere ilgileri azalacak, okulda başarısızlık yaşayacaklardır.

Özel testler ve uzman muayenesi ile tanısı konan öğrenme bozukluğu, zeka normal olmasına karşın akademik becerilerde yetersizlik ile giden özel bir durumdur. Sıklıkla zeka geriliği ile karışan öğrenme bozukluğu okul başarısızlığın da mutlaka değerlendirilmelidir.

Bedensel rahatsızlığı olan çocukların okula hazırlanmasında da psikolojik destek önemlidir.

Dikkat eksikliği hiperaktivite sorunu aşırı hareketlilik, davranışlarını kontrol etmekte yetersizlik ve dikkatini toplayamama ile giden, çocuk psikiyatrisinin en önemli bir hastlığıdır.Belli süre masa başında oturamazlar, derslerde dalıp giderler, ev ödevlerini çok ağır yaparlar, ders anında ders yerine başka şeyleri düşünürler, sınıf kurallarına uymakta zorlanırlar. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocuklar tedavi edilmedikçe derslerinde başarılı olamazlar.

Okul başarısızlığında ailenin hatalı tutumları da öncelikle düzeltilmelidir.

Çocuğun okulu ve derslerine son derece ilgisiz, okulu karne döneminden karne dönemine hatırlayan ebeveynler çocuktan bir başarı beklememelidir. Zayıf notlara aşırı tepki gösterip cezalandırmak kadar, zayıfları önemsememek de sakıncalıdır.

Okul başarısızlığında hatalı aile tutumlarından biri de evde sürekli okulu ve dersleri konuşup, adeta çocukla aynı sınıfı okumaktır. Ailenin gündemi tamamen derslere ve sınavlara odaklanırsa çocuk ağır yük ve sorumluluk altında ezilecek, asıl yapabileceğini de yapamaz hale gelecektir. Çocuğu başarıya şartlandırıp en küçük başarısızlığa tahammülsüzlük büyük hatadır.

Çocuğun eğitimine destek olmak, dersleri ve ödevleri ile yeterince ilgilenmek esas olmalıdır. Çocuğun sorularına ilgi ile cevap vermeli, bilgi düzeyinizi aşan konularda ona yardımcı olacak, sorusunun çözümünü sağlayacak alternatifler yaratmalısınız.

Anne baba olarak çocuğunuzu yakından takip etmeli, desteğinizin onun arkasında olduğunu hissettirmeli ama sorumluluklarını siz üstlenmemelisiniz. Herhangi bir başarısızlık durumunda suçlu aramak yerine başarıya engel nedenleri tespit etmeye çalışmalı, gereğinde psikolojik ve psikiyatrik destek almaktan kaçınmamalısınız.

Çocuk psikiyatrisi, Ergen psikiyatrisi, Muratpaşa-Antalya.

Psikiyatri uzmanı Emine Filiz Uluhan.

Antalya psikiyatri, Psikoterapi Antalya.

Ekim 2014 Antalya.